Depresyonda Olduğumuzu Nasıl Anlarız?
Bugün hiç işe gitmek istemiyorum…Yataktan kalkasım yok hep uykum var ayılamıyorum…. Bütün gün uyuyorum…. Son günlerde İştahım hiç yok…. En ufak bir şeye bile öfkeleniyorum…Kimseyi görmek istemiyorum. Evden çıkasım yok…. Yalnız kalmak istiyorum…İçim daralıyor, sıkıntı bunaltı basıyor beni…Son günlerde nedense hep geçmişi düşünüyorum ve hep kendimi suçlu hissediyorum keşke deyip duruyorum iyice daralıyorum… Uykularım kaçıyor ya da erkenden uyanıyorum… Kafamın içi çok karışık dikkatimi toparlayamıyorum…Çevremdeki insanların beni anlamadıklarını sevmediklerini düşünüyor ve değersiz hissediyorum kendimi…hayatın ne anlamı var diye düşünüp duruyorum…. Şeklinde yakınmalarınız mı var?
Depresyonda olabilirsiniz? Peki depresyon nedir ve kendiliğinden geçer mi?
Moral bozukluğu, keyifsizlik, iç sıkılması-daralması, isteksizlik, zevk aldığı şeylerden zevk alamama, ağlama, yalnız kalmayı isteme ya da içe dönme, kendini suçlama, değersiz görme her zamankinden daha fazla öfkelenme gibi değişimler yaşıyorsanız depresyona girmiş olabilirsiniz. Hepimiz zaman zaman yaşanılan ailevi olaylar, çevremizdekilerle yaşanılan sorunlar sonrası bu duyguları yaşayabilir daha sonra canımız sıkılabilir ve yaşam keyfimiz kaçabilir ya da her zaman yaptığımız işleri yapmak canımız istemez, kendimizi değersiz hisseder ve yalnız kalmak isteyebiliriz. Hepimizin gün içerisinde veya dönem dönem yaşadığı tanıdık duygulardır bunlar ama bahsettiğimiz depresyondaki duygular daha farklı daha yoğun yaşanır. Çökkünlük olarak da ifade ettiğimiz depresyon; duygu durum bozukluğudur. Depresyon hayatımızın çocukluk, ergenlik, yetişkinlik, yaşlılık gibi her döneminde görülebilir. Bazı kişilerde kişinin genetik yapısı, beyindeki biyokimyasal değişimler neden olabilirken bazı kişilerde, aile ve çevresiyle yaşanılan sorunlar, hayata bakış açıları ve düşünce biçimleri, kişilik yapıları neden olabilir. Kadınlarda erkeklere oranla iki kat daha fazla görülür.
Depresyon, tüm dünyada ve ülkemizde de yaygın olarak görülen ruhsal bir hastalıktır. Nasıl ki kulağımız ağrır, ayağımız ağrır, gözlerimiz bulanık görür doktora gider bedenimizin sağlığı için tedavi ararız; depresyonu da ruhsal hastalık olarak düşünmek doğru bir bakış açısı olur. Her insan depresyona girebilir bu çok doğal ve normal bir durumdur. Genellikle hasta olduğumuzu depresyona girmiş olabileceğimizi kabullenemez ve doktora gitmeyiz. Kendiliğinden geçmesini bekleriz? Bazı kişiler baş etme mekanizması güçlü olabilir ve baş edebilir ama genellikle tedavi edilmezse ileriki dönemlerde ağırlaşabilir veya tedavi süreci uzayabilir. Yaşanılan bu duygu durumuna depresyon diyebilmemiz için aşağıdaki belirtilerin en az 2 hafta süreyle görülmesi ve diğer belirtilerinde eşlik ediyor olması gerekir.
- Çökkün duygu durum
- İlgi, istek azalması, zevk alamama
- Yorgunluk, enerji azalması,
- Uyku bozukluğu
- Dikkatini toparlayamama
- İştahta bozulma artma /azalma
- Ölüm intihar düşünceleri
- Değersizlik ve suçluluk düşünceleri
- Hareketlerde ve konuşmalarda yavaşlama veya ajitasyon.
Eşlik eden diğer belirtiler: kolay kızma, tahammülsüzlük, somatik belirtiler (vücutta ağrılar hissetme mide baş ağrıları gibi) obsesyon, anksiyete, cinsel işlev bozuklukları, sanrılar ve varsınılar şeklinde özetleyebiliriz. Depresyon tedavi edilmez veya ertelenirse yaşam kalitesini diğer yaşam alanlarınızı etkileyebilecek hale gelir. Kişinin kendini mutsuz hissetmesine ve yaşam enerjisini yitirmesine neden olan duygu durum bozukluğudur. Bu belirtiler var veya tanıdık geliyorsa bir uzmana başvurmalı destek almalısınız. Tanı ve ilaç tedavisini kesinlikle bir hekim yapmalıdır. Bir ilacı kafanıza göre alıp kafanıza göre bırakmamalısınız. Tedavi aşamasında depresyona neden olan düşünce biçimlerinizi değişmesi gerekir. Aksi durumda nedeni biyolojik değişe tekrarlama olasılığı yüksektir. Yapılan çalışmalar ve terapiler sonucunda kişilerin belirli düşünce hataları yaptığını ve bu hatalı düşünceler sonucunda olumsuz duygular hissettiğini bulmuşlardır. Depresyona neden olan hatalı düşünceleri bulmak ve bakış açılarımızı değiştirerek ve yeniden yapılandırılmış düşünce biçimlerini bulmak için destek almak doğru ve yerinde bir karar olur.